Bursa'da Avukatlar Günü kutlan(ma)dı!

Bursa Barosu, 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutla(ma)dı. Bursa Adalet Sarayı bahçesinde yapılan basın açıklamasında, Avukatlar Günü'nün neden kutlanmadığı ve kutlanamadığı tek tek sıralandı.

Bursa Barosu Başkanı Başkanı Av. Gürkan Altun, yönetim kurulu üyeleri ve avukatlar, 5 Nisan nedeniyle şiddetli yağışa rağmen Adalet Sarayı bahçesi Atatürk Anıtı önünde buluştu. Basın açıklamasını da Bursa Barosu Başkan Yardımcısı Av. Metin Öztosun okudu. Açıklama şöyle:

NASIL KUTLAYABİLİRİZ Kİ?

“Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü ve biz avukatlar, günümüzü kutlamıyoruz, kutlayamıyoruz!

Cumhuriyet tarihinin belki de en karanlık günlerini yaşıyoruz. Cumhuriyet kazanımlarının, demokratik hukuk devletinin temelleri aşındırılarak ortadan kaldırılmak isteniyor. Hukuk güvenliğinin kalmadığı, AİHM kararlarının tanınmadığı, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığının tartışılmaya açıldığı, hatta mahkemenin kapatılmasının dahi dillendirilebildiği, avukatlara yönelik baskı ve saldırıların hiç olmadığı kadar arttığı ve olağanlaştığı bir süreçte 5 Nisan Avukatlar Günü'nü nasıl kutlayabiliriz ki?

Hemen hemen her gün bir meslektaşımız, mesleğinin icrası sırasında fiili ve sözlü saldırıya maruz kalıyor. Daha geçen ay Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde 27 yaşındaki meslektaşımız Av. Ersin Aslan'ı şehit verdik. Sadece görevlerini yapmaları nedeniyle hayattan koparılan, aramızdan ayrılan tüm meslektaşlarımızın acılarını derinden hissederken 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutlamıyoruz.

MESLEK ALANLARIMIZ DARALTILIYOR!

Yargının kurucu unsuru, bağımsız savunmanın temsilcisi avukatların tam bir özgürlük ve bağımsızlık içinde mesleğini icra edemediği, soruşturma ve kovuşturma baskısı altında bırakıldığı, müvekkilleri ve baktıkları davalarla özdeşleştirildiği, mesleki faaliyetler nedeniyle gözaltına alındığı, tutuklandığı “avukatsız” ya da avukatın etkin bir şekilde yargılama süreçlerine katılmadığı bir hukuk sistemi yaratılmaya çalışılıyor.

Temelinde “savunma hakkı” ve “hak arama özgürlüğü” olan avukatlık mesleği, toplumsal sorunlar ve etik değerlerden daha çok, parasal çıkarlar ve piyasa kuralları öne alınarak yeniden yapılandırılıyor. Hemen hemen her gün yeni bir hukuk fakültesi açılarak yaratılan avukat popülasyonuna karşın, noterlere devredilen işler, zorunlu arabuluculuk, uzlaştırıcılık gibi düzenlemelerle meslek alanlarımız daraltılıyor.

HUKUKSUZLUKLARA KARŞI SESSİZ KALAMAYIZ!

Avukatların kronikleşen mesleki ve ekonomik sorunlarının çözümüne yönelik kalıcı hiçbir adımın atılmadığı gibi, CMK zorunlu müdafiliği görevini yerine getiren avukatlar, asgari tarifenin altında ücretlerle angaryaya zorlanıyor. Bağlı çalışan avukatlar sosyal ve ekonomik güvenceden yoksunlar. Meslektaşlarımızın, piyasa koşullarında sosyal, mesleki ve ekonomik sorunlarla boğuşurken intihara sürüklendiği bir süreçte Avukatlar Günü'nü kutlayamıyoruz.

Hak arama özgürlüğü, adil yargılanma ve savunma hakkı ile demokratik hukuk devletinin teminatı olan avukatların mesleki birliği ve örgütlü gücü barolar bölünüp parçalanarak etkisizleştirilmeye çalışılıyor. Hukuksuzluklara karşı yükselen sesi kısmak amacıyla, geçtiğimiz yıl 80 baronun tamamının karşı duruşuna ve benzersiz direnişine rağmen “paralel/çoklu baro” projesi hayata geçirildi. Pandemi sürecinde siyasi partiler kongrelerini “lebaleb” yaparken, baroların tarihi yasayla belirlenen genel kurul ve seçimlerinin idari kararlarla engellendiği bir ortamda ne yazık ki Avukatlar Günü'nü kutlayamıyoruz.

YARGI YÜTÜMENİN KOLU GİBİ DAVRANIYOR!

Bağımsız ve tarafsız yargı; Hukuk devleti ve demokrasinin olmazsa olmazıdır. Bugün bağımsız ve tarafsız bir yargıdan söz edebilmek maalesef mümkün değildir. Mahkemelerce “adil” olmaktan uzak kararlar verilmekte, hukuksuz ve siyasi saiklerle davalar açılmakta, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları tanınmamaktadır. Anayasa ve uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınmış ifade ve düşünceyi açıklama, yayma özgürlüğü kullanılmaz hale getirilmiştir. Hukuka aykırı gözaltı ve tutuklamalarla mevcut yargı pratiği, mahkemelerin ve yargı sisteminin, siyasal etki ve baskı altında olduğunu, hatta yürütmenin bir kolu gibi davrandığını açıkça ortaya koymaktadır.

Avukatlık, yargının bağımsız olan tek ayağıdır. Yargının tamamen siyasallaştığı bu ortamda hukuk devletinden, bağımsız yargıdan ve insan haklarından yana taraf olan avukatlar olarak itiraz ediyoruz ve Avukatlar Günü'nü kutlamıyoruz.

OHAL OLAĞANLAŞTIRILDI!

15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra ilan edilen OHAL sona ermesine karşın OHAL'in olağanlaştığını, TBMM'nin devre dışı bırakılarak kararnameler rejimine geçildiğini görmekteyiz. Avukatların, gazetecilerin, akademisyenlerin, milletvekillerinin, öğrencilerin, yurttaşlarımızın adil yargılanma hakları ihlal edilmekte, Çevre ve doğa katliamları devam etmektedir. Çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün artmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini öne çıkaran ve kadını koruyan İstanbul Sözleşmesi'nden yine bir gece yarısı kararnamesiyle Meclis iradesi hiçe sayılarak Anayasa'ya aykırı bir şekilde çekilme kararı verilen bir ortamda Avukatlar Günü'nü kutlayamıyoruz.

Kısacası; Avukatlar tarih boyunca cübbelerini iliklememiş, hiç kimsenin önünde de eğilmemişlerdir. Bizler Mustafa Kemal Atatürk'ün devrim ve ilkelerine, Cumhuriyet değerlerine bağlı avukatlar olarak tarihsel sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Gerçek bir demokratik hukuk devleti idealiyle hukuksuzluklarla mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz.”

Açıklamanın ardından Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, Atatürk Anıtı'na çelenk sundu, Atatürk ve meslek şehitleri için saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu.