Bursa Barosu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladı
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları, yurt genelinde pandemi önlemleri nedeniyle yapılamazken, Bursa Barosu Yönetim Kurulu ve avukatlar Adalet Sarayı tören alanında kutlama yaptı. Törende konuşan Bursa Barosu Başkanı Altun, “Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, kurucu iradeye bir gün yeniden sahip olacağından şüphemiz yoktur” dedi.
Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun'un Atatürk Anıtı'na çelenk sunmasının ardından törene katılanlar İstiklal Marşı okudu. Törene katılan meslektaşlarına ve kamuoyuna seslenen Bursa Barosu Başkanı A. Altun şöyle konuştu:
“1. Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılan Osmanlı İmparatorluğu kontrolü kaybetmişti. Çanakkale ve İstanbul Boğazları ile Trakya İtilaf devletlerinin; Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz'de Mersin, Adana, Maraş, Antep ve Urfa Fransız; Antalya ve Muğla İtalyan işgali altındaydı. Ermeniler Doğu Anadolu'da saldırı hazırlıkları yaparken bir yandan da güneydoğuda Fransız birlikleriyle işbirliği yapmaktaydı. Eskişehir, Kütahya, Amasya gibi kentlerde İngiliz askerleri bulunmaktaydı. İstanbul'daki Osmanlı Hükümeti çaresizdi.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 16 Mayıs 1919'da Bandırma Vapuru ile çıktığı yolculuğun sonunda 19 Mayıs'ta Samsun'a ayak basmasıyla başlayan süreç, topraklarının büyük bölümü işgal edilmiş darmadığın bir ulusun bağımsızlık iradesini derleyip toparlama süreciydi.
Erzurum ve Sivas kongrelerinde ortaya konan halk iradesi, 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşuyla taçlanacaktı. TBMM'nin kuruluş tarihi, 1. yıldönümünde “milli bayram” olarak kutlanmaya başlandı. İki yıl sonra 1 Kasım 1922'de “Saltanatın Kaldırılması”na ilişkin kanun yapan aynı irade, bu günü de bayram ilan etti. İki bayram 1935'te birleşti ve 23 Nisan Milli Bayramı olarak kutlanmaya başladı ki, Atatürk bu bayramı dünya çocuklarına armağan etti.
Egemenliğin padişahtan alınarak halka verilmesi ve kurtuluş mücadelesi şehitlerimizin çocuklarına bahar sevinci yaşatmak bayram olmayacaktı da ne olacaktı başka?
Kurtuluştan sonra 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti ilan eden halk iradesi, yapacağı yasalarla, erkler ayrılığı ilkesine dayalı çağdaş bir devlet yapılanmasını da sağladı. Demokratik parlamenter sistemde yasama, yürütme ve yargı organları ayrı ayrı birbirinin sigortası olmuştu. Artık padişah buyruğu yoktu. Ülke, bizzat halkın temsilcileri tarafından yönetiliyordu.
Bu durum bir bayram vesilesi olmayacaksa ne olacaktı?
Sevgili meslektaşlarım;
Demokrasi, amaç hasıl olunca inilecek bir tren değildir. Demokrasi nihai hedeftir, vücut bulduğu yer ise Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir.
101 yıl önce bugün kuruluşu dünyaya ilan edilen ve topraklarının büyük kısmı işgal altındayken bağımsızlık savaşını yöneten Türkiye Büyük Millet Meclisi, ülkemizin asla yıkılmayacak demokrasi anıtıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, kurucu iradeye bir gün yeniden sahip olacağından şüphemiz yoktur.
101 yıl öncesinin zorlu koşullarına rağmen Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yedi düvele karşı kazanılan zaferin ardından kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin mimarı olan o kutsal irade, Anayasa ve onlarca kurucu yasaya da imza atmıştır. Kan dökülerek kurulan bağımsız Türkiye Cumhuriyeti, bir kişinin kararlarıyla değil, güçlü ulusal iradeyle vücut bulmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti'nin menifestosu Anayasa'nın 2. maddesidir. Bunun gereği, güçlü bir parlamenter sistem, erkler ayrılığı ilkesinin tüm kurum ve kurallarıyla uygulanmasıdır.
Bu vesileyle;
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı yürekten kutluyor, daha aydınlık, daha müreffeh yarınlar diliyoruz.”