5 Nisan Avukatlar Günü Etkinlikleri

BURSA BAROSU BAŞKANI AV. ALTUN :

“AVUKAT ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ DEĞİLSE ADİL YARGILANMADAN SÖZ EDİLEMEZ”

“AVUKATLARIN MESLEK ÖRGÜTÜ BAROLAR VE BAROLAR BİRLİĞİ'NİN YAPISINA YÖNELİK, BÖLÜCÜ–AYRIŞTIRICI DÜZENLEMELERDEN DERHAL VAZGEÇİLMELİDİR.”

Bursa Barosu Başkanı Avukat Gürkan Altun, “Avukatların tam bir özgürlük ve bağımsızlık içinde mesleğini icra edemediği, yargılama faaliyetine katılamadığı bir ortamda bağımsız ve tarafsız yargıdan da, adil bir yargılamadan da söz edilemez” dedi.

5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Bursa Adalet Sarayı bahçesindeki Atatürk anıtı önünde tören düzenlendi. Törene, Bursa Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Sinan Sezer, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Ali Rıza Bir, hakim ve savcılar, Bursa Barosu Yönetim Kurulu üyeleri ile avukatlar katıldı.

Bursa Büyükşehir Belediye Bandosu eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, bu yıl 5 Nisan Avukatlar Günü'nü, “avukatlara yönelik saldırıların vahim boyutlara ulaştığı, bağımsız savunmayı temsil eden avukatların yok sayılmaya, yargının kurucu unsuru olduğunun unutturulmaya çalışıldığı, gerek yasal düzenlemeler gerekse de fiili uygulamalarla mesleğin icra edilemez hale getirildiği bir ortamda karşıladıklarını” söyledi.

Bir süre önce, Adliyenin karşı köşesindeki ofisinin girişinde bıçaklı saldırıya uğrayan Avukat Ahmet Cem Fırat'ın ilk duruşmasının bugüne denk gelmesinin ayrı bir anlamı olduğunu ifade eden Altun, meslek şehidi Avukat Özgür Aksoy'un, Kocaelili Avukat Mehmet Samim Geredeli'nin de geçen yılki törenlerde hayatta olduklarını hatırlattı.

Altun şöyle konuştu:

“Bugün avukatların birliğinin, mesleki dayanışmanın temsilcisi ve örgütlü gücü olan baroların bölünüp parçalanarak etkisizleştirilmeye ve yetkilerinin alınmaya, bağımsızlığını kaybederek adeta yürütmeye bağlanmaya çalışıldığı avukatlık mesleği ve dolayısıyla da halkın hak arama özgürlüğü, adil yargılanma hakkı ve bağımsız savunma ve nihayetinde demokratik hukuk devleti açısından çok kritik bir süreçten geçmekteyiz.

Bugün 5 Nisan Avukatlar Gününü karşılarken ülkemizde halen OHAL–KHK düzeni devam etmektedir. 15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra ilan edilen olağanüstü hal adeta olağan hale gelmiştir. Avukatlar; hak arama özgürlüğünün, savunma hakkının ve hukuk devletinin en temel güvencesidir. Her fırsatta dillendirdiğimiz üzere bağımsız savunma, halkın savunma hakkının ve adil yargılanma hakkının güvencesidir. Savunma makamının temsilcisi avukatlara yönelik saldırılar da esasen halkın adil yargılanma hakkının engellenmesine yöneliktir.

Avukatların tam bir özgürlük ve bağımsızlık için de mesleğini icra edemediği, yargılama faaliyetine katılamadığı bir ortamda bağımsız ve tarafsız yargıdan da adil bir yargılamadan da söz edilemez.

Avukatlara yönelik bu baskı ve engellemeler vahim boyutlara ulaşmışken avukatlık mesleğinin kamu hizmeti niteliği de gün geçtikçe aşındırılmaktadır. Temelinde 'savunma hakkı' ve 'hak arama özgürlüğü' olan avukatlık, toplumsal sorunlar ve etik değerlerden daha çok parasal çıkarlar ve piyasa kuralları öne çıkarılarak yeniden yapılandırılmaktadır. Halkın yargıya erişim ve adil yargılanma hakkı da bu şekilde ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.

Avukatların meslek örgütü barolar ve Barolar Birliği'nin yapısına yönelik, bölücü–ayrıştırıcı düzenlemelerden derhal vazgeçilmelidir. Avukatlara yönelik baskı, haksız tutuklama ve hukuksuz yargılamalara son verilmesini talep ediyoruz.”

Bursa Barosu Başkanı Altun, Uşak'ta 32 avukatın yargılandığı ve beraat ettikleri otopark davasını da hatırlatarak “Biz artık beraat etmekten ziyade, avukatların kanundan kaynaklanan yetkilerini kullanırken yargılanmalarına zemin hazırlayan düzenleme ve keyfi uygulamalardan da vazgeçilmesini istiyoruz. Bu karanlık günlerde, hukuksuzluğa karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz. Şair anlatmış meseleyi; 'Bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır, bir de yarınlar için direnenler...” Avukatlık da şiir gibidir aslında, sadece gerçek şairlerin şiirleri kalır yarınlara...” diye konuştu.

Baro Başkanımızın Açılış Konuşmasının Tam Metni

Basına ve Kamuoyuna 

Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü…
Bu yıl Avukatlar Günü'nü avukatlara yönelik saldırıların vahim boyutlara ulaştığı, bağımsız savunmayı temsil eden avukatların yok sayılmaya, yargının kurucu unsuru olduğunun unutturulmaya çalışıldığı, gerek yasal düzenlemeler gerekse de fiili uygulamalarla mesleğin icra edilemez hale getirildiği bir ortamda karşılıyoruz.

Meslektaşımız Avukat Ahmet Cem Fırat'a bıçaklı saldırı olayının ilk duruşmasının bugün olmasının ayrı bir anlamı var. Geçen sene burada avukatlar günün kutlarken, görev şehidimiz avukat özgür Aksoy yaşıyordu. Kocaelili meslektaşımız avukat Mehmet Samim Geredeli yaşıyordu. Sadece Bursa'da 5 meslektaşımız henüz vücutlarına herhangi bir darbe almamış, silah veya bıçakla yaralanmamışlardı. Bugün bir eksiğiz. Bu yıl Özgür Aksoy anısına şiir yarışması düzenledik. Oradan çıkacak sonuçla şiir gecesi düzenleyeceğiz. Ve birazdan üstümüzdeki cübbeleri çıkarmadan, Ahmet Cem Fırat'ı savunmak üzere duruşma salonuna gideceğiz.

Bugün avukatların birliğinin, mesleki dayanışmanın temsilcisi ve örgütlü gücü olan baroların bölünüp parçalanarak etkisizleştirilmeye ve yetkilerinin alınmaya, bağımsızlığını kaybederek adeta yürütmeye bağlanmaya çalışıldığı avukatlık mesleği ve dolayısıyla da halkın hak arama özgürlüğü, adil yargılanma hakkı ve bağımsız savunma ve nihayetinde demokratik hukuk devleti açısından çok kritik bir süreçten geçmekteyiz.

Bugün 5 Nisan Avukatlar Gününü karşılarken ülkemizde halen OHAL–KHK düzeni devam etmektedir. 15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra ilan edilen olağanüstü hal adeta olağan hale gelmiştir. Avukatlar; hak arama özgürlüğünün, savunma hakkının ve hukuk devletinin en temel güvencesidir. Her fırsatta dillendirdiğimiz üzere bağımsız savunma, halkın savunma hakkının ve adil yargılanma hakkının güvencesidir. Savunma makamının temsilcisi avukatlara yönelik saldırılar da esasen halkın adil yargılanma hakkının engellenmesine yöneliktir.

Avukatların tam bir özgürlük ve bağımsızlık için de mesleğini icra edemediği, yargılama faaliyetine katılamadığı bir ortamda bağımsız ve tarafsız yargıdan da adil bir yargılamadan da söz edilemez.

Avukatlara yönelik bu baskı ve engellemeler vahim boyutlara ulaşmışken avukatlık mesleğinin kamu hizmeti niteliği de gün geçtikçe aşındırılmaktadır. Temelinde 'savunma hakkı' ve 'hak arama özgürlüğü' olan avukatlık, toplumsal sorunlar ve etik değerlerden daha çok parasal çıkarlar ve piyasa kuralları öne çıkarılarak yeniden yapılandırılmaktadır. Halkın yargıya erişim ve adil yargılanma hakkı da bu şekilde ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.

Avukatların meslek örgütü barolar ve Barolar Birliği'nin yapısına yönelik, bölücü–ayrıştırıcı düzenlemelerden derhal vazgeçilmelidir.

Avukatlara yönelik baskı, haksız tutuklama ve hukuksuz yargılamalara son verilmesini talep ediyoruz.
Daha geçen hafta Uşak'ta 32 meslektaşımız otopark davasında yargılandı ve beraat ettiler. “Biz artık beraat etmekten ziyade, avukatların kanundan kaynaklanan yetkilerini kullanırken yargılanmalarına zemin hazırlayan düzenleme ve keyfi uygulamalardan da vazgeçilmesini istiyoruz.

Bu karanlık günlerde, Hukuksuzluğa karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz.

Şair anlatmış meseleyi; 
"bugünlerden geriye, 
bir yarına gidenler kalır 
bir de yarınlar için direnenler... " 
Avukatlık da şiir gibidir aslında, sadece gerçek şairlerin şiirleri kalır yarınlara...

Av. Gürkan ALTUN
Bursa Barosu Başkanı